11 Ocak 2009 Pazar

Peryodik Cetvel

Peryodik Cetvel

--------------------------------------------------------------------------------



Peryodik Cetvel




Peryodik Cetvel

Bugünkü anlama yakın periyodik sistem, 1869 yılında Rus kimyacısı Dimitri Mendeleev tarafında yapılmıştır 1877 yılında Alman bilgini Lothar Meyer de Mendeleev' den habersiz olarak bir periyodik cetvel yapmıştır Bu iki cetvel hemen hemen birbirinin aynıdır Meyer; elementleri, cetvelinde fiziksel özelliklerine göre sıralamış, Mendeleev ise elementlerin atom kütlelerini dikkate alarak artan atom kütlelerine göre cetvelinde sıralamıştır

'''Periyodik cetvel'''
Zikir anmak, Allah'ı hatırlamak, her sözünde ve her işinde O’nun emirlerine uymak, yasakladıklarından sakınmak (Bkz Tasavvuf) Anma, anımsama, ezberleme, hatırlama Söylenmesi tavsiye edilen hamd, sena ve dua için kullanılan sözler Bazı alimler zikri, insana sevap kazandıran her türlü hareket olarak tarif etmişlerdir
Detaylı bilgi için linke tıklayınız
elementlerin
Element Alm Element (n), Urstoff (m), Fr Elément (m), İng Element Kimyasal metodlarla daha basit maddelere ayrışması mümkün olmayan basit madde Su bir element değildir Fakat suyun elektrolizinden elde edilen hidrojen ve oksijen birer elementtir Saf şeker bir element değildir Çünkü şekerden karbon, hidrojen ve oksijen çıkarılabilir

Element, aynı cins ve kimya tepkimelerinde bölünmeyen en küçük parçaların yığınıdır Bu parçalara atom denir Far
Detaylı bilgi için linke tıklayınız
kimyasal ve
Kimya, element ya da bileşik haldeki maddelerin yapısını, bileşimini ve özelliklerini, uğradıkları dönüşümleri, bu dönüşümler sırasında açığa çıkardıkları ya da soğurdukları enerjiyi inceleyen bilim dalı Doğal halde bulunan ya da yapay olarak (bireşim yoluyla) üretilen her madde, element olarak tanımlanan bir ya da daha çok atom türü içerir Kendileri de daha küçük temel parçacıklardan oluşmakla birlikte, kimyasal maddelerin temel yapı birimleri atomlardır Bu nedenle kimya, temel parçac
Detaylı bilgi için linke tıklayınız
fiziksel özelliklerini periyodik olarak gösteren çizelge Elementlerin fiziksel ve kimyasal özelliklerindeki benzerliklerin araştırılması
Fizik, gözlenebilir evrenin temel bileşenleri arasındaki etkileşmelere ve maddenin yapısına ilişkin temel sorunlarla ilgilenen bilim Fizik sözcüğü, Eski Yunancada "doğa" anlamına gelen physis'ten türemiştir Uzun süre doğa felsefesi olarak anılan fizik, doğanın makroskopik ve mikroskopik tüm görünümlerini inceleme konusu olarak seçmiştir
Detaylı bilgi için linke tıklayınız
fizik ve kimyacıları ilgilendirmiştir Gerçi benzer özelliklerdeki elementlerin sıralanabilmesi için bilinen elementlerin özelliklerinin öncelikle ortaya konulması gerekir
Fizik, gözlenebilir evrenin temel bileşenleri arasındaki etkileşmelere ve maddenin yapısına ilişkin temel sorunlarla ilgilenen bilim Fizik sözcüğü, Eski Yunancada "doğa" anlamına gelen physis'ten türemiştir Uzun süre doğa felsefesi olarak anılan fizik, doğanın makroskopik ve mikroskopik tüm görünümlerini inceleme konusu olarak seçmiştir
Detaylı bilgi için linke tıklayınız
Altın,
Alm Gold (n), Fr Or (n), İng Gold Kimyada Au sembolü ile gösterilen yumuşak, parlak sarı renkte ¤¤¤¤lik bir element Atom numarası 79, atom ağırlığı 196,967, erime noktası 1063°C, kaynama noktası 2966°C ve 20°C’de özgül ağırlığı 19,3 g/cm3tür
Detaylı bilgi için linke tıklayınız
gümüş,
Alm Silber (n), Fr Argent (m), İng Silver Kimyâda simgesi Ag olan, beyaz, parlak, kıymetli bir ¤¤¤¤lik element Atom numarası 47, atom ağırlığı 107,87’dir Erime noktası 961,9°C, kaynama noktası 1950°C ve özgül ağırlığı da 10,5 gr/cm3tür Çoğu bileşiklerinde +1 değerliklidir Ag sembolü Lâtince argentum kelimesinden gelir
Detaylı bilgi için linke tıklayınız
kalay,
Yumuşak, haddelenebilir (tel ve levha hâline gelebilir), gümüş beyazlığında ¤¤¤¤lik bir element Târihçesi mîlâttan önce 3000 yıllarına dayanır Mısır’da ve Mezopotamya’da bronz alaşımında kalay kullanılmıştır Mîlâttan önce 2000 yıllarında bakır orta doğuda tam kullanıldığı hâlde kalayın kullanılışı sınırlıydı Bu târihlerde kalay, İran ve Kafkasya’da elde ediliyordu
Detaylı bilgi için linke tıklayınız
bakır,
Alm Kupfer, Fr Cuivre, İng Copper Sembolü Cu olan bir ¤¤¤¤l Kırmızı renklidir Takriben MÖ 8000 yıllarında kullanıldığı bilinmektedir

Özellikleri: Periyodik cetvelde 1B grubundadır Hakiki ¤¤¤¤l olup, eksi değerleri yoktur Gümüş ve altın ile aynı gruptandır Atom numarası 29, Atom ağırlığı 63,546’dır
Detaylı bilgi için linke tıklayınız
kurşun ve
Atom numarası: 82
Simge: Pb
Kütle numarası: 20719
Kaynama Noktası (C): 1725
Erime Noktası (C): 3274
Yoğunluk: 114
Buharlaşma Isısı: 422
Kaynaşma (Füzyon) Isısı: 122
Elektriksel iletkenlik: 0046
Isıl iletkenlik: 0083
Özgül Isı Kapasitesi: 0031
Detaylı bilgi için linke tıklayınız
cıva gibi elementler eski çağlardan beri biliniyordu Bir elementin ilk bilimsel olarak bulunması 1649 yılında Henning Brand’ın fosforu bulmasıyla başlar Bundan sonraki 200 yıl boyunca elementler ve onları bileşikleri hakkında kimyacılar tarafından pekçok bilgi elde edildi Bununla beraber 1869 yılına kadar toplam 63 element bulunabilmişti Bilinen elementlerin sayısı arttıkça, bilim adamları elementlerin özelliklerinin belli kalıplara oturduğunu anlamaya başladılar

1817 yılında Johann Dobereiner benzer kimyasal özellikler sahip olan stronsiyum, kalsiyum ve baryuma bakarak, stronsiyumun atom ağırlığının kalsiyum ve baryum atom ağırlıklarının ortasında olduğuna dikkat çekti 1829 yılında klor, brom ve iyot üçlüsünün de benzer özellikler gösterdiği bulundu Yine benzer davranış lityum, sodyum ve potasyum için de gözleniyordu 1829 ve 1858 yılları arasında bu konuda pek çok araştırma yapıldı Bu sırada halojenler grubuna katıldı Oksijen, kükürt, selenyum ve tellür bir grubun üyesi olarak düşünülürken azot, fosfor, arsenik, antimon ve bizmut başka bir grup içine yerleştirildiler

İlk periyodik tabloyu oluşturma şerefi Fransız bilim adamı A E Beguyer de Chancourtois'e düştü De Chancourtois, silindirin çevresine 16 kütle birimleri yerleştirerek elementleri buraya oturttu Benzer özelliklerdeki elementler bu silindir üzerinde düşey satırlarda yer alıyordu De Chancourtois, "Elementlerin özellikleri sayıların özellikler ile ilişkilidir" dedi ve her yedi elementte bir özelliklerin tekrarlandığının farkına vardı Bu tablo kullanılarak birkaç ¤¤¤¤l oksidin stokiyometrisi önceden tanımlanabildi Ne yazık ki bu cetvel üzerinde elementlerden başka bazı iyonlar ve elementlerde yer alıyordu

İngiliz kimyacı John Newlands 1863 yazdığı bir yazıda benzer fiziksel özelliklere göre elementleri 11 gruba ayırmıştı Atom ağırlıkları sekizin katı kadar olan elementlerin özellikleri benzerdi 1864 yılında yazılan bir yazıda Newlands bunu Oktav kanunu (''Law of Octaves'') olarak tanımladı Bu kanuna göre herhangi bir element tablodaki sekizinci elementle benzerlikler gösteriyordu

Genelde periyodik tablonun babası olarak Alman bilim adamı Lother Meyer ve Rus bilim adamı Dmitri Mendeleev kabul edilir Her ikisi de birbirinden habersi olarak dikkate değer benzer sonuçlar ürettiler Mendeleev atomların artan atom ağırlıklarına göre sıralandıklarında belli özelliklerin tekrarlandığını görmüştür Daha sonra elementleri tekrarlanan özelliklerine göre alt alta sıralayarak ilk iki periyodu yedişer, sonraki üç periyodu ise onyedişer element içeren bir periyodik sistem hazırlamıştır Mendeleev'in hazırladığı periyodik sistemde bazı yerleri henüz keşfedilmemiş elementlerin olduğunu düşünerek boş bırakmıştır Daha sonra bulunan skandiyum, galyum, germanyum elementleri tablodaki boşluklara yerleşmişlerdir

1895 yılında Lord Rayleigh, kimyasal olarak inert yeni bir gazı ( argon) keşfettiğini bildirdi Bu element periyodik tabloda bilinen hiçbir yere oturtulamadı 1898 yılında William Ramsey bu elementin klor ile potasyum arasında bir yere konulabileceğini önerdi Helyumda aynı grubun bir üyesi olarak düşünüldü Bu grup elementlerinin değerliklerinin sıfır olması nedeniyle sıfır grubu olarak adlandırıldı

Mendeleev'in periyodik tablosu her ne kadar elementlerin periyodik özelliklerini gösterse de neden özelliklerin tekrarlandığı konusunda herhangi bir bilgi vermemektedir

1911 de Ernest Rutherford atom çekirdekleri alfa parçacıklarının saçılması deneyiyle çekirdek yükünün belirlenebileceğini gösterdi Rutherford'un gösterdiği diğer bir şey bir çekirdeğin yükünün atom ağırlığı ile orantılı olduğuydu Yine 1911 de A Van den Broek bir seri çalışmasıyla elementlerin atom ağırlıklarının atom üzerindeki yüke yaklaşık eşit olduğunu gösterdi Bu yük daha sonra atom numarası olarak tanımlandı ve periyodik tablodaki elementleri yerleştirmede kullanıldı 1913 de Henry Moseley bir grup elementin X-ışınlar spektrum çizgilerin dalga boylarını ölçerek, atom numarası ile elementlerin X-ışınları dalga boylarının ilişkili olduğunu gösterdi Bu çalışma Mendeleev, Mayer ve diğerlerinin yaptığı gibi atom ağırlıklarını temel seçmedeki yanlışlığı gösteriyordu

Fakat neden periyodik özellikler gözleniyor sorusunun yanıtı ise Niels Bohr un elementlerdeki elektronik yapıyı incelemesiyle başlar diyebilir

Periyodik tablodaki en son büyük değişiklik, 20 yüzyılın ortalarında Glenn Seaborg'un çalışmasıyla ortaya çıktı 1940 da plutonyumu bulmasıyla başlayan araştırması, 94 den 102 ye kadar olan tüm uranyum ötesi elementlerin bulmasıyla sürdü Periyodik tablodaki lantanit serisinin altına aktinitler serisini yerleştirdi 1951 de Seaborg bu çalışmaları ile kimyada Nobel ödülünü kazandı 106 nolu element seaborgiyum (Sg) olarak adlandırıldı




Periyodik cetvel elementlerin elektron dizilişine bağlı olarak dört bloktan meydana gelir Cetvelde yatay sütunlara periyot, düşey sütunlara grup denirPeriyodik cetvel 7 periyot ile 8A, 8B grubu olmak üzere 16 gruptan oluşur 4 ve 5 periyotlarda periyodun 10 element uzamasına d orbitalinin dolması neden olur 6 ve 7 periyotlarda ise sıranın 14 element uzamasına f orbitalinin dolması neden olur F orbitaline elektron dolan 14 elementten 6 sıradaki lantanitler ve 7 sıradaki aktinitler, cetvelin daha fazla uzamaması için alt sırada f bloğuna alınmıştır

Periyodik cetvelin s bloğunda IA ve IIA, p bloğunda IIIA, IVA, VA, VIA, VIIA ve 0 grupları, d bloğunda ise IIIB, IVB, VB, VIB, VIIB, VIIIB, IB ve IIB grupları yer alır

Elementler artan atom numaralarına göre periyodik cetvele yerleştirildiğinde, cetvelin sol tarafında ¤¤¤¤llerin sağ tarafında a¤¤¤¤llerin yer aldığı görülür

Ana Özellikleri:
(Görünüm Özellikleri)
1- Periyodik cetvel 4 ana bloktan oluşmuştur; s, p, d ve f
2- Periyodik cetvelde, her biri bir enerji seviyesine karşılık gelen 7 tane periyot (satır) vardır
3- Periyodik cetvelde 8 tane A ve 8 tane B olmak üzere toplam 16 tane GRUP var Ancak 8B grubu 3 sütundan oluşmuştur
4- Birinci periyot hariç her periyot bir alkali ¤¤¤¤l ile başlar Her periyot bir soy gaz ile biter (IA grubundaki H aslında başlı başına bir gruptur Ancak bir çok özelliği IA'ya yakın olduğundan bu grupta gösterilir)
5- B gruplarının genel adı GEÇİŞ ELEMENTLERİ olarak adlandırılır
6- Periyodik cetvelin altındaki f bloğu ise İÇ GEÇİŞ ELEMENTLERİ olarak adlandırılır Alt grupları ise LANTANİTLER ve AKTİNİTLERDİR
7- ¤¤¤¤ller ve a-¤¤¤¤ller
8- Periyodik cetvelin;

1 PERİYOTTA = 2 ELEMENT
2 PERİYOTTA = 8 ELEMENT
3 PERİYOTTA = 8 ELEMENT
4 PERİYOTTA = 18 ELEMENT
5 PERİYOTTA = 18 ELEMENT
6 PERİYOTTA = 32 ELEMENT
7 PERİYOTTA = 32 ELEMENT

Bulunur Ayrıca Lantanit ve Aktinit serisinde de 14'er element bulunur Bunlar 6 ve 7 periyot elementlerindir

(Kimyasal Özellikleri)
SOLDAN → SAĞA doğru
1 Atom numarası artar
2 Kütle numarası artar
3 Değerlik elektron sayısı artar
4 İyonlaşma enerjisi artar
5 A¤¤¤¤lik özellik artar

a) Elektron alma isteği artar
b) Oksitli bileşiklerinin sulu çözeltisinde asit özelliği artar
c) Hidrojenli bileşiklerinde asit özelliği artar
d) A¤¤¤¤lik aktiflik artar

6 Son enerji seviyesi değişmez
7 Atom hacmi azalır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 
Sayac Ekle