3 Ocak 2009 Cumartesi

Rekabette Üstünlüğün Sırrı İNSAN PDT® Kitap Özeti

Rekabette Üstünlüğün Sırrı İNSAN

Kitabın Adı Rekabette Üstünlüğün Sırrı İNSAN
Kitabın Yazarı Jeffrey PFEFFER
Yayınevi ve Adresi Gençlik Yayınları A.Ş. Medya Plaza Basın Ekspres Yolu 34540 Güneşli / İSTANBUL
Basım Yılı 1995
KİTABIN ÖZETİ :


Özellikle 1980'li yılların sonlarından itibaren şirketler arası rekabet küresel bir boyut kazanmıştır. İşletmeler rakiplerine karşı bu kıran kırana savaş içerisinde rekabet üstünlüğü sağlamak için çeşitli yöntemler kullanmışlar ve kullanmaktadırlar.

Michael Porter'a göre rakiplerinize karşı sürdürülebilir bir rekabet üstünlüğü sağlayabilmek şu hususlara bağlıdır;

Endüstriye yeni rakiplerinizin girmesi durumunda karşılaşacakları engellerin niteliği,

Alternatif ürünlerin tehdidi,

Alıcıların pazarlık gücü,

Tedarikçilerin pazarlık gücü,

Mevcut rakipler arasındaki rekabet düzeyi.

Yazar Plenum Publishing, Circuit City, Tyson Foods, Wal-Mart ve Southwest Havayolları'nın yukarıdaki geleneksel yöntemlerle açıklanamayacak başarılar sağladığını ve 1972-1992 yılları arasındaki 20 yıllık sürede % 21.775 'lere varan kâr yüzdelerine ulaştıklarını belirtiyor. Peki bu başarının altında yatan sebep ne olabilir ?

Bu başarının temelinde taklit edilmesi güç şeylere sahip olmak yatıyor. General Motors 1980'lerde 40 milyar $ harcayarak fabrikalarındaki bütün araç parkını yeniledi. Bu yatırım ile Honda ve Nissan şirketlerini toptan alabilecek kadar büyük bir maliyetin altına girmişti. Amaç, rakiplerine karşı teknolojik üstünlük kurarak rekabet avantajı elde etmekti. Oysa bu teknolojiyi kendisi üretmediğinden bir başka rakibi de aynı parayı vererek bu teknolojiye sahip olabilirdi. Yani, teknoloji tek başına rekabette üstünlük yaratacak bir faktör olamazdı.

Rekabet avantajı sağladığı düşünülen "korumacı ve düzenlenmiş pazarlar" ile "mali kaynaklara ulaşabilme" faktörleri de dünyanın hızla küreselleşmesi sonucu etkisini yitirmiştir. Artık, pazarlar yüksek gümrük duvarları ile korunamamaktadır. Aynı şekilde ticari değeri olan bütün fikirlere uluslar arası mali sistemden istedikleri kadar mali kaynak sağlanabilmektedir. İşte bu noktada, daha önceleri detay veya maliyet unsuru olarak görünen ancak rekabette üstünlüğün temelini oluşturduğu son yıllarda anlaşılan işletmelerin insan sermayesi ve şirketin yönetim felsefesi öne çıkmaktadır. Çünkü yukarıda sayılan diğer bütün faktörler rakiplerimiz tarafından kolaylıkla elde edilebilecekken, iyi eğitilmiş ve işletme felsefesini benimsemiş işgücü ile şirketimizin yönetim felsefesini rakiplerimizin taklit etmeleri çok daha zor ve uzun süreli olacaktır. Yazara göre başarılı olan şirketlerin temelinde çalışanlarına verdikleri önem ve etkili bir insan kaynakları yönetimi yatmaktadır.

Yazar etkili insan kaynakları yönetiminde ise şu hususlara önem vermiş ve çeşitli şirketlerden verdiği örneklerle açıklamıştır ;

İş güvencesi

İşe almada seçicilik

Teşvik primi

Elemanların kuruma ortaklığı

Bilgi paylaşımı

Katılım ve yetkilendirme

Ekipler ve işlerin yeniden tasarlanması

Eğitim ve beceri gelişimi

Çapraz kullanım ve çapraz eğitim

Simgesel eşitlik

Ücretlerin yakınlaştırılması

Şirket içinden yükselme

Uzun vadeli bakış açısı

Uygulamaların Ölçülmesi

Bütünlük felsefesi

Sonuç olarak, işletmelerin çalışanlarına bir makine olarak bakmak yerine onların işletmenin en önemli paydası olduğunu bilmeleri ve onları aynı yolda omuz omuza yürüyen iş ortakları olarak görmeleri kendilerine uzun vadeli bir rekabet avantajı sağlayacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 
Sayac Ekle